Dış Ticarette Kadın Girişimci

Bugünkü yazımızda dış ticaretteki  ” kadın girişimci ” üzerinde duracağız.

“Üreten kadın büyümenin anahtarı, gelişimin incisidir.”

İş dünyasının figürleri artık tek bir kesimin değil tüm insan topluluğunun dinamiği altındadır. Her kesimden insan iş hayatına katılmak ve çalışmak niyetindedir. Yaşadığımız çağ bittabi bunu gerekli kılıyor. Yüzyıllar önce çalışmaya dair alanlar kısıtlı olduğu gibi çalışan sınıflar ise yalnızca erkeklerden oluşuyordu. İlkel dönemde -çok eski tarihlere gitmeyip derin bir analizden kaçınacak olursak- yapılacak işler doğal hayatın insana sunduğu imkanlar ile sınırlıydı. Doğa her halükarda beslenme ihtiyacını karşılayacak yiyecekleri insana sunuyor, avlanma ile daha fazlasını elde etme imkanı veriyordu.

İlkel topluluklar zaruri ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyorlardı. Yaşadığımız çağda ihtiyaçlarımızı karşılamak amacıyla araç olarak kullandığımız maddi kazanımları elde etmek için çalışıyoruz. Maddi kazanım olarak ifade ettiğimiz kavram ise özetle ‘paradır’.

Hayat durağan olmayan dinamik yapıya sahip bir akış içerisinde. Buna ayak uydurmak insanın seçeneği değil zorunlu faaliyetidir. Gelişim gösteren her iş alanı, bu akışkanlıktan ötürü inanılmaz bir sirkülasyon ile hareket ediyor. Hareketlilik yaş, din, dil, cinsiyet ve kültür farkı gözetmeksizin her alanda insana ihtiyaç duyuyor. Biz cinsiyet farklarını temel alıp kadının iş sahasındaki dinamizmini inceleyeceğiz.

OECD raporuna göre 2020 yılında kadınların iş gücüne katılım oranının en fazla olduğu ülke %80 ile İzlanda. 2019 yılına göre kadın iş gücünde artış yaşayan İzlanda cinsiyet eşitliğinde de önemli atılımlara sahip. İzlanda’yı %75.9 ile İsviçre takip ediyor. Sıralamanın devamında %73.7 ile Hollanda bulunuyor. Türkiye’de ise 2020 verilerine göre kadınların iş gücüne katılım oranı %30.2 şeklindedir. 2019 yılına göre ortalama %1.6 oranında bir artış yaşanmış.

Kadınlar iş dünyasında heyecan verici atılımlara, projelere ve ticari faaliyetlere imza atıyor. Eskiye nazaran çok daha fazla üst yönetim kadrolarında bulunan kadınlar, bizzat yönetici olup kurumsallaşmış şirketlerin idari yönetiminde koordinasyon sağlıyor. Toplumsal, kültürel veya dini faktörler nedeni ile erkeğin gerisinde tutulan, tutulmaya çalışılan kadın kendi çabası ile dünyanın atmosferine eşlik ediyor. Geniş bir uluslararası rekabet piyasası mevcut. Piyasanın tek yönlü girişimciler yerine renkli bir insan ritüeli ile gökkuşağı oluşturması canlılık sağlayacaktır. Erkek gücü ile kadın gücünün fikir üretmek konusunda farklı yaklaşımlarının olması cinsiyetlerinden kaynaklı değil yetiştikleri kültürden kaynaklıdır. Cinsiyet bir dezavantaj olmaktan çıkıp tam tersine hareketli bir ticari proje üretimini destekleyici yapı haline gelmelidir. Geniş kitlelerin eşliğinde ortak hareket edilebilir sahaların oluşmasını sağlamak pek tabi mümkündür.

Dış ticaret alanında çalışan insanların eğitimli olması ne kadar avantajlı ise ihracat ve ithalatta kadın elinin var olması da o denli faydalıdır. Eğitimli kadın ise müthiş bir ivme sağlayacaktır. Her alanda olduğu gibi alım satım işlemlerinde de işinin ehli kişilerin olması dış ticareti geliştirecektir. Bu cümle ile kast edilen asıl mana erkek ya da kadın bir işi en iyi yapan değildir. Cinsiyet bir çalışmanın verimli ve kaliteli yapılmasında esas rolü oynamaz. Herhangi bir faaliyetin iyi sonuçlanmasını arzu ediyorsak nitelikli kişilere yönelmek yeterli olacaktır. Cinsiyet gözetmeden hareket edildiğinde dinamik bir iş sahası yaratmış oluruz.

Kadınların eğitim oranı yükseldikçe iş gücüne dahil olmaları da artıyor. Bunun beraberinde çalışma hayatında kalıcı hale geliyorlar. Ücret farklılıklarının da önüne geçildiği takdirde kadınların iş gücünden çekilmeleri azalacaktır. Bir sektörün ağır çalışma şartları hem erkek hem kadın için olumsuzdur. Çalışma şartlarının tek yönlü olarak sadece kadınları ağır şekilde etkileyeceği düşünülmemelidir. Dış ticaret de diğer sektörlerde olduğu karmaşıklığa ve zorlu koşullara sahip. Gümrük işlemleri, dış ticaret engelleri, bilinmeyen ülke kültürleri, lojistik faaliyetler her kesimden insan için sıkıntı doğuran işlemlerdir. Ücret, çalışma koşulları ve davranış konusunda cinsiyet farkı gözetilmeden yapılan eşitlikçi yaklaşımlar sayesinde sektörel dinamizm korunacaktır.

Türkiye’de Ticaret Bakanlığı kadınların ihracatta aktif rol alabilmeleri için destekleme projelerini hayata geçiriyor. Bakanlık kooperatifler aracılığı ile kadın girişimcilere dış ticaret alanında yardımcı oluyor. Desteklemeler ile kadınları ihracatçı yapıp ticari faaliyetlere yönlendirmek hedefleniyor. Destek programları yalnızca Türkiye ile sınırlı değil. Gelişmiş ülkeler sübvansiyon ve fonlar ile kadın girişimcileri dış ticarete özendiriyor. Markalaşma ve dijitalleşmenin ülkemizde daha çok yer edinmesi gerekir. Çünkü dış ticaretin temel koşulu uluslararası piyasa ile entegre olabilmektir. Entegrasyon ise markalaşmanın artması ve aynı oranda dijitalleşen dış ticaret ağı sayesinde olacaktır. Bunların gerçekleşmesi yalnızca bakanlıkların, gelişmiş ülkelerin fon programları ile değil kendine güveni olan ve çalışmaktan geri durmayan ihracatçılar ile gerçekleşir. İhracatçıların erkek yahut kadın yoğunluklu olmayıp tek yönlü hareket edilmeden çeşitliliğin olduğu bir yapı kurulması ile muazzam bir gelişmişlik sağlanır.

Kadınların verilen destekleri kullanmadan da girişimci olabilmeleri mümkündür. İhracatçıların arasında yer almaları, sarf edecekleri emek ile doğrudan ilişkilidir. Sürdürebilir projeler, cesaret ve fikir geliştirme ruhu var olduğu sürece dış ticarette çok daha fazla kadın elini görmemiz olasıdır.

diğer yazılarımız için tıklayınız.

ihracatyolu
Tarafından Yazıldı : ihracatyolu ·


Ürünlerinizi tüm Dünyaya tanıtın ve yeni müşteriler bulun → Panele Giriş ←